Toggle navigation
Bir kez Allah dese aşk ile lisan. Dökülür cümle günah misl-ü hazan
Ana Sayfa
Kur'an Meali
Login
Home
Kur'an-ı Kerim 15. Sure Hicr Suresi - الْحِجْرِ - ١٥
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
١٥ / ١ ) - بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ الر تِلْكَ آيَاتُ الْكِتَابِ وَقُرْآنٍ مُبِينٍ )
1-Elif, Lâm, Râ.(2) Bunlar, (satırlarda yazılı olan) Kitâb’ın ve (hak ile bâtılı) apaçık beyân eden (okunmakta olan) bir Kur’ân’ın âyetleridir.
١٥ / ٢ ) - رُبَمَا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْ كَانُوا مُسْلِمِينَ )
2-Bir zaman olur (Cehenneme girdiklerinde) inkâr edenler arzu ederler ki, keşke Müslüman kimseler olsaydılar!
١٥ / ٣ ) - ذَرْهُمْ يَأْكُلُوا وَيَتَمَتَّعُوا وَيُلْهِهِمُ الْأَمَلُ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ )
3-Onları bırak, yesinler (içsinler), zevk etsinler ve emel, onları oyalaya dursun; artık (yaptıklarının âkıbetini) ileride bilecekler!
١٥ / ٤ ) - وَمَا أَهْلَكْنَا مِنْ قَرْيَةٍ إِلَّا وَلَهَا كِتَابٌ مَعْلُومٌ )
4-Hâlbuki (biz) hiçbir şehri, kendisi için belli bir kitab (kader) olmadan helâk etmedik.
١٥ / ٥ ) - مَا تَسْبِقُ مِنْ أُمَّةٍ أَجَلَهَا وَمَا يَسْتَأْخِرُونَ )
5-Hiçbir ümmet, ne ecelinin önüne geçebilir, ne de (ondan) geri kalabilir.
١٥ / ٦ ) - وَقَالُوا يَا أَيُّهَا الَّذِي نُزِّلَ عَلَيْهِ الذِّكْرُ إِنَّكَ لَمَجْنُونٌ )
6-(Kâfirler) dediler ki: “Ey kendisine Zikr (Kur’ân) indirilen kişi! Doğrusu sen gerçekten bir delisin.”
١٥ / ٧ ) - لَوْ مَا تَأْتِينَا بِالْمَلَائِكَةِ إِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِقِينَ )
7-“Eğer doğru (söyleyen) kimselerden idiysen, bize melekleri getirmeli değil miydin?”
١٥ / ٨ ) - مَا نُنَزِّلُ الْمَلَائِكَةَ إِلَّا بِالْحَقِّ وَمَا كَانُوا إِذًا مُنْظَرِينَ )
8-(Hâlbuki) melekleri (onların üzerine) ancak hak (ettikleri azâb) ile indiririz ve o vakit (o kâfirler kendilerine) mühlet verilmiş kimseler de olmazlar.
١٥ / ٩ ) - إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ )
9-Muhakkak ki o Zikr’i (Kur’ân’ı) biz indirdik ve muhakkak onu koruyucu olanlar da elbette biziz!(3)
١٥ / ١٠ ) - وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ فِي شِيَعِ الْأَوَّلِينَ )
10-(Ey Resûlüm!) And olsun ki senden önce, evvelki milletlerin içinde de (peygamberler) gönderdik.
١٥ / ١١ ) - وَمَا يَأْتِيهِمْ مِنْ رَسُولٍ إِلَّا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ )
11-Ve onlara hiçbir peygamber gelmiyordu ki onunla alay ediyor olmasınlar.
١٥ / ١٢ ) - كَذَلِكَ نَسْلُكُهُ فِي قُلُوبِ الْمُجْرِمِينَ )
12-İşte böylece onu (o alayı, bir azâb olarak) günahkârların kalblerine sokarız.
١٥ / ١٣ ) - لَا يُؤْمِنُونَ بِهِ وَقَدْ خَلَتْ سُنَّةُ الْأَوَّلِينَ )
13-(Artık) ona (Kur’ân’a) îmân etmezler; hâlbuki evvelkilere tatbîk edilen (ibret alınacak) İlâhî kanun (nice cezâlar) geçmiştir. (Onu beklesinler!)
١٥ / ١٤ ) - وَلَوْ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَابًا مِنَ السَّمَاءِ فَظَلُّوا فِيهِ يَعْرُجُونَ )
14, 15-Eğer onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıkacak olsalardı, gerçekten: “Herhâlde gözlerimiz boyandı; daha doğrusu biz (galibâ) sihirlenmiş kimseler topluluğuyuz!” diyeceklerdi.
١٥ / ١٥ ) - لَقَالُوا إِنَّمَا سُكِّرَتْ أَبْصَارُنَا بَلْ نَحْنُ قَوْمٌ مَسْحُورُونَ )
١٥ / ١٦ ) - وَلَقَدْ جَعَلْنَا فِي السَّمَاءِ بُرُوجًا وَزَيَّنَّاهَا لِلنَّاظِرِينَ )
16-And olsun ki (biz), gökte burçlar yaptık ve onu, seyreden kimseler için süsledik!
١٥ / ١٧ ) - وَحَفِظْنَاهَا مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ رَجِيمٍ )
17-Hem onu, her kovulmuş olan şeytandan koruduk.
١٥ / ١٨ ) - إِلَّا مَنِ اسْتَرَقَ السَّمْعَ فَأَتْبَعَهُ شِهَابٌ مُبِينٌ )
18-Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da apaçık parlak (yakıcı) bir ateş parçası ta‘kib eder.
١٥ / ١٩ ) - وَالْأَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَأَلْقَيْنَا فِيهَا رَوَاسِيَ وَأَنْبَتْنَا فِيهَا مِنْ كُلِّ شَيْءٍ مَوْزُونٍ )
19-Yeryüzünü ise yaydık; oraya sâbit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü herşeyden (her nebâttan) bitirdik.(1)
١٥ / ٢٠ ) - وَجَعَلْنَا لَكُمْ فِيهَا مَعَايِشَ وَمَنْ لَسْتُمْ لَهُ بِرَازِقِينَ )
20-Hem orada, gerek sizin için, gerekse rızık vericileri olmadığınız (etrâfınızdaki) kimse(ler) için geçim vâsıtaları kıldık.
١٥ - الْحِجْرِ
15 Hicr Suresi
«
1
2
3
4
5
»